Sigortası olan işletme risklerden korkmuyor!

Dünyada ve Türkiye’de riskler giderek artıyor. Gerek doğal afetler, gerekse yaşanabilecek yangın gibi felaketler işletmeleri ciddi anlamda tehdit ediyor. Bu noktada işyerlerini güvence altına almanın en önemli yolu ise sigorta yaptırmaktan geçiyor. Sigorta şirketlerinin sunduğu ‘işyeri sigortası ürünleri’ işletmelere yangından, yıldırıma, depremden hırsızlığa ve makine kırılmasından finansal kayıplara kadar birçok konuda hızlı ve etkili çözümler sunuyor.

SİGORTAMEDYA ÖZEL

Haber bültenlerinde son zamanlarda sıkça gördüğümüz konuların başında yangın felaketleri geliyor. Bir gün İstanbul’daki bir sanayi bölgesinde çıkan yangın haberini konuşurken, ertesi gün Kayseri’de bir fabrikada meydana gelen yangın haberini duyuyoruz. Bunlar sadece basına yansıyan olaylar… Evet işletmeler ve fabrikalar açısından en önemli risklerin başında ‘yangın’ gelse de aslında karşı karşıya kalınan riskler çok daha fazla. Yaşanabilecek doğal afetler, kar kaybı, hırsızlık ve makine kırılması gibi daha birçok riski de unutmamak gerekiyor. İşte bir yandan ekonomik sıkıntılarla boğuşan Küçük ve Orta Boy İşletmeler, bir yandan birçok riskle karşı karşıya. Yaşadığımız bu ekonomik konjonktürde ise kaybedilen varlıkları yerine koymak daha da zorlaşıyor.

Bu noktada işletmelere düşen en büyük sorumluluk ise sigorta yaptırmak. Ama Türkiye’deki küçük ve orta boy işletmelerde sigorta bilinci halen yeterli düzeyde değil. Her ne kadar son yıllarda sigorta yaptırma oranları artsa da halen ülkemizde faaliyet gösteren KOBİ’lerin yaklaşık yüzde 31’i sigortalı. Ekonominin bel kemiğini oluşturan KOBİ’lerin karşılaşabileceği olumsuz tüm gelişmeler sadece kendi işletmelerini değil ülke ekonomisini de yakından ilgilendiriyor. Uzmanlar, işletmeler için sigortanın ihmal edilmemesi gereken bir unsur olduğuna dikkat çekiyor. Sigorta şirketleri de son dönemde hedeflerine aldıkları KOBİ’ler için terzi usulü ihtiyaçlarına yönelik hazırladıkları yeni ve kapsamlı ürünlerle önemli çözümler sunuyorlar. 

Çalışmalarımızı ‘önleyici sigortacılık’ bakış açısıyla şekillendiriyoruz

İşletmelerin ticari faaliyetlerini sürdürmek için mücadele verirken, iş yeri sigortalarının varlığı ile sermayelerini ve yatırımlarını koruyabildiklerine dikkat çeken Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy, “Böylelikle daha cesur adımlar atmaları ve işlerini geliştirmeleri için güvenli bir ortam oluşturmaları mümkün ancak maalesef sektörde hâlâ sigorta teminatı altında olmayan işletmeler olduğunu biliyoruz. Bu işletmelerin olası hasarlara verebilecekleri reaksiyonlar düşük şiddetli oluyor ve süreklilik arz etmiyor. Bu da işletmenin süreçlerinde aksamalara hatta işin durmasına ve işten çıkarmalara neden olabiliyor. Bu nedenle de tüm risklere karşı sigortayla önlem alan işletmelerin olası riskler karşısında çok daha kolay ayağa kalkıp çalışmalarına devam ettiğini görüyoruz ki bu sigortacılar olarak bizi çok mutlu ediyor” dedi. Quick Sigorta olarak klasik sigortacılık anlayışından farklı hareket ettiklerini belirten Özsoy, “Klasik sigortacılık anlayışında sigortalı rizikolar uygun şart ve fiyatlar eşliğinde sigorta şirketleri tarafından teminat altına alınır ve hasar vuku bulduğunda da poliçe sözleşmesinde yer alan muafiyetler düşülerek zarara uğrayan müşterimiz tazminat almaya hak kazanır. Biz ise bu işleme farklı bir açıdan yaklaşıyoruz. Sigortalının menfaatlerinde süreklilik olması adına, riziko adreslerinde risk kabul protokollerimizi işleme alıyoruz. Yani işletmede eksik beyan edilen bedel olmamasına; tesis içi faaliyette olası yangın, infilak, su basması, hırsızlık, yer kayması gibi hasarlara karşı koruyucu tedbirlerin alınmasına ve böylelikle de hasarlardan en az şekilde zarar görmelerine yönelik riziko teftişlerimizi gerçekleştiriyoruz. Amacımız basit bir prim alıp sigorta yapma işlemi değil aslında, istiyoruz ki her sigortalımız riski minimize etmek için elimizden geleni yapacağımızı ve Quick Sigorta ailesinin bir parçası olduğunu bilsin. Bu da uzun soluklu ve verimli iş birliklerimizin önünü açsın istiyoruz. Zaten sigorta grubu olarak da bakış açımız tamamen önleyici sigortacılık ekseninde şekilleniyor” değerlendirmesinde bulundu. 

İş yerlerinin yaptıracağı sigortalarda, yangın başta olmak üzere ülkemizin coğrafik konumu ve jeolojik yapısı gereği deprem, sel ve güvenlik risklerine karşı hırsızlık teminatlarının mutlaka olması gerektiğine dikkat çeken Özsoy, “Ardından elbette terör ve kötü niyetli eylemlerle birlikte rizikonun konumuna göre deniz taşıtları çarpması, heyelan gibi diğer ek teminatlar talep edilebilir. Bunun dışında tesis içinde kullanılan elektronik cihaz ve makine kırılması teminatlarının da üretim süreçlerinin devamlılığı için çok önemli bir yer tuttuğunu söylemekte fayda var. İşletmeler çoğunlukla sorumluluk tarafında eksik bilgi ve deneyime sahipler bunu gelen taleplerden görebiliyoruz. Bu noktada işletmeler işveren mali mesuliyet, üçüncü şahıs mali mesuliyet, ferdi kaza ve hatta üretilen ürünlerin sorumluluk poliçelerini talep edebilirler” dedi.

 Çok sayıda riske karşı işyerlerini sigortalıyoruz

Quick Sigorta olarak işyerlerine özel sundukları ürünler hakkında da bilgi veren Özsoy, “Yangın ticari paket ve bu paket altında Quick İş Yerim Paket ile KOBİ’lerimize yönelik Yedekleyen İş Yeri Sigortası ve Basiretli Tacir İş Yeri Sigortası ürünlerimiz mevcut. Yedekleyen İş Yeri, ismiyle müsemma bir şekilde işletmeye çok geniş kapsamda teminatlar sunup riskin gerçekleşmesi durumunda sanki işletmenin yedeği varmışcasına kayıplarını telafi eden bir ürün. Yedekleyen İş Yeri Sigortası ile manav, bakkal, berber gibi küçük işletmelerin ve esnafların varlıklarını yedekliyoruz. Basiretli Tacir İş Yeri Sigortası ise istihdam yaratan, vergi gelirleri ödemeleri olan, ekonomik faaliyetlerinin devam ettirmesi gereken tacirler için bir sigorta ürünümüz. Çok sayıda riske karşı iş yerlerini sigortalıyoruz. Büyük ölçekli iş yerlerinin fırtına, kasırga, sel gibi risklerdeki kayıpları daha yüksek oluyor. Bu riskleri önleyemeyiz ama sonuçlarını önleyebiliriz. Sigortalı açısından bakıldığında her iki ürünün en önemli farkı, hasar ödemelerinde sigortalıyı mağdur eden eksik sigorta olgusundan uzak olması.”

İşyerlerine uygun prim avantajı sunuluyor

Türkiye Sigorta’nın “İş Yeri Ekstra Sigortası” yenilenen içeriğiyle yangından yıldırıma, depremden hırsızlığa, makine kırılmasından elektronik cihaza kadar iş yeri sahiplerinin karşılaşabileceği birçok riske karşı çözümler sunuyor. Acentelere yetkiye düşmeden ve revizyon talep etmeden poliçelerini düzenleme imkânı sağlayan İş Yeri Ekstra Sigortası ürününde, izolasyon hasarları için 2 bin 500 TL olan teminat limiti olay başı 50 bin TL’ye, yıllık da azami 100 bin TL’ye yükseltilirken, sprinkler sızıntısı teminatı 50 bin TL ile kapsama dahil edildi. İş Yeri Ekstra Sigortası, poliçede sağladığı teminatlara ek olarak, tesisat, elektrik ve anahtar (çilingir) işleri hizmetleri, iş yerinde mahsur kalan kişinin kurtarılması, iş yerine ambulans gönderilmesi, tıbbi danışma hizmeti ve güvenlik hizmeti gibi “İş Yeri Yardım Hizmetleri” ile sigortalılarına gündelik sorunları için destek sunuyor. Geniş teminat yapısı ve yüksek limitler ile uygun prim avantajları sunan Türkiye Sigorta’nın İş Yeri Ekstra Sigortası’nda yapılan yeniliklerle, makine kırılması ve elektronik cihaz teminatlarında sigorta bedeli 20 milyon TL olurken, hareketli makineler ve taşınabilir elektronik cihazlar için sigorta bedeli 5 milyon TL’ye çıkarıldı. Ayrıca, kazaen kırılma, raf devrilmesi, alçıpan tavan çökmesi, yakıt sızması, arızi inşaat işleri ve makine kırılmasına bağlı ürün bozulması risklerinin her biri ise 250 bin TL’ye kadar güvence altına alınabiliyor.

KOBİ’lerde sigorta farkındalığı artırılmalı

AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, sanayi tesislerinde sigortalılık oranının yüzde 95’lerin üzerinde olmasına karşın KOBİ’lerin yüzde 65’inin halen sigortasız olduğunu belirterek, bir kısım KOBİ’nin sigorta farkındalığı olmadığını, bir kısmının ise gerekli önlemleri almadığı için sigorta bulamadığını söyledi. Ölken, iklim değişikliği nedeniyle Ege Bölge’sinin son 10 yılda tarihinde görmediği olayları yaşadığını ifade ederek, işletmeler açısından işgücü kaybı, kar kaybı, gelir kaybı, piyasa kaybı gibi yeni yeni risklerin ortaya çıktığını kaydetti. Ölken, sigortalanamayan risk olmadığını, gerekli önlemler alındığında sigorta yaptırılabildiğini vurgulayarak, “Doğru poliçeye doğru zamanda yapmamız gerekiyor” dedi. Hasar yönetiminde farklı modellere geçilmesi gerektiğinin altını çizen Ölken, sözlerini şöyle sürdürdü: “Değişen risklere karşı uygun sigorta poliçeleri yaratmamız lazım. Yaşadığımız örnekler var, yeterli kalmadığını görüyoruz. Sigortacıların çözüm ortağı olması lazım. En önemlisi sigortacıların görevi, ekonominin sürdürülebilirliğine katkı sağlamak” diye konuştu.

İşyerlerine terzi usulü çözümler sunuyoruz

Anadolu Sigorta KOBİ’lerdeki sigorta farkındalığını artırmak için Anadolu’nun birçok şehrinde işletmelerle buluşmalar düzenliyor. Şirket son toplantıyı da Samsun’da düzenledi. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan, KOBİ’lerin kendi alanlarındaki riskleri doğru tespit edip belirli sigorta türlerine yönelmesi gerektiğine vurgu yaptı. “Anadolu Sigorta olarak İş Yeri Paket Sigortası ve KOBİ Paket Sigortası kapsamında çözümler sunuyoruz” diyen Tuğtan, şunları söyledi: “Tabii ki sektörlere göre farklılaştırılmış, terzi usulü çözümler bunlar. Özellikle tarım ve gıda sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lere doğal afetler, hastalıklar ve hasar kayıpları vb. risklere karşı KOBİ Paket Sigortası gibi kapsamlı sigorta çözümlerini değerlendirmelerini ve işletmelerini çeşitli risklere karşı korumalarını öneriyoruz. Tekstil ve konfeksiyon sektöründeki KOBİ’lerin, üretim süreçlerinde yaşanabilecek makinelerdeki arızalar, yangın, hırsızlık ve iş yeri kazalarına karşı da KOBİ Paket Sigortası yaptırmaları daha sağlıklı olacaktır. Ayrıca bu sektördeki işletmelerin, özellikle büyük siparişlerin zamanında teslimatını sağlamak adına lojistik risklerini de kapsayan sigortalara ihtiyacı var. Tüm bu risklerin yanı sıra İş Yeri Paket Sigortası ürünümüz ile yangın, su baskını, fırtına, doğal afet riskleri gibi fiziki kıymetlere ilişkin riskler de minimize edilmeli. Lojistik ve taşımacılık sektörü ise, taşıma sırasında meydana gelebilecek zararlar, kaza riski ve araç bakımını kapsayan nakliyat sigortaları, tekne sigortaları, trafik sigortaları ve işletme sorumluluk sigortaları gibi ürünlere ihtiyaç duyuyor.” 

KOBİ segmentinde ‘KobiMAG’ ile büyüyecek

Magdeburger Sigorta, önümüzdeki dönemde KOBİ segmentinde de büyümeyi hedefledi. KOBİ’lere yönelik geliştirdiği ve sektörde de ilgi gören ‘KobiMAG’ ürünü ile küçük ve orta ölçekli işletmeleri güvence altına alıyor. Magdeburger Sigorta Oto Dışı Sigortalar Genel Müdür Yardımcısı Barış Baran Sertel, “Sigorta bedeli 40 milyon TL’ye kadar olan ‘KobiMAG ile küçük ve orta ölçekli işletmeleri pek çok riske karşı güvence altına alıyoruz” dedi. Sertel, KobiMAG’ı sektördeki diğer ürünlerle fiyat ve kapsam yönünden düzenli karşılaştırmaya tabi tutarak sürekli güncellediklerini söyledi. KobiMAG ile KOBİ’lere deprem, yangın, hırsızlık, terör, vb. teminatlar içeren paket bir ürün sunduklarını belirten Sertel, “Buna ek olarak esnek ve ihtiyaca göre şekillendirilebilecek kâr kaybı, elektronik cihaz, makine kırılması, kira kaybı, 3’üncü şahıs sorumluluk gibi teminatlar da ürünümüz içerisinde yer alıyor. KobiMAG ürünümüzün genişletilmiş ek teminat paketiyle birlikte işletmenin sürdürülebilir bir maliyet yönetimi sağlaması adına finansal ve sorumluluk kayıplarını da teminat altına almış oluyoruz” dedi. 

Teminatlar sigortalı işyerlerinin ihtiyacına göre belirleniyor

VHV Sigorta, KOBİ’lere özel “KOBİ Paket Sigortası”nı hizmete sundu. KOBİ Paket Sigortası, farklı sektörlerde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmelerin bina ve mal varlıklarını ani ve beklenmedik risklere karşı, poliçede belirtilen şartlar çerçevesinde teminat altına alan bir ürün olmasıyla dikkat çekiyor. Ürünü sektördeki diğer benzer ürünlerden ayıran en önemli özelliğin ürün teminatlarının tamamen sigortalının ihtiyacına göre şekillendirilebilir ve teminat limitlerinin sektördeki benzer ürünlere göre daha yüksek olması olduğuna dikkat çeken VHV Sigorta Genel Müdürü Fatih Ağacık, “Geçtiğimiz yıllara göre artış gösterse de Türkiye’de KOBİ’lerin sigorta yaptırma oranı hala %31 seviyesinde olmasından hareketle, ürünümüzün gerek mevcut ve yeni acente ağımız gerekse broker kanalımız vasıtasıyla hedeflenen satış potansiyeline ulaşacağına inanıyoruz. KOBİ’lere yönelik çıkardığımız ürünümüzün farklı sektörlerde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmelerin bina ve mal varlıklarını ani ve beklenmedik risklere karşı, poliçede belirtilen şartlar çerçevesinde teminat altına alıyor” diye konuştu.

 Finansal kayıplar da teminat içinde

“KOBİ Paket Sigortası”nın teminatları ile zengin bir ürün olduğunun altını çizen Ağacık, “Ürünümüz işletmelerin mal varlıkları, sorumlulukları ve finans kayıpları başlıkları altında, bina, dekorasyon, emtea, demirbaş, makine, 3.şahış emtea, kasa, deprem, bina sabit kıymet, hırsızlık, izolasyon eksikliği, elektrik hasarları gibi teminatlar yanında, duman, dolu, fırtına, dahili su, kara-hava taşıtları çarpması, kar ağırlığı, G.L.K.H.H. (Grev, Lokavt, Kargaşalık, Halk Hareketleri), kötü niyetli hareketler, terör, yer kayması, deniz taşıtları çarpması, sel-su baskını, hırsızlık, cam kırılması, makine kırılması, hareketli makine kırılması, elektronik cihaz, taşınabilir elektronik cihaz ve enkaz kaldırma masrafları gibi ek teminatlarla zenginleştirildi” dedi.

Eksik sigortaya dikkat!

Sigortalıların poliçelerinde eksik sigorta olmamasına dikkat etmeleri teminat limitlerini mutlaka kontrol etmesi gerekiyor. Sigortalılar poliçe başlangıcında doğru sigorta bedelleri üzerinden poliçe yaptırmış olsa bile, poliçe dönemi içinde yaşanan değer artışlarını da sigortacıya ileterek bedellerin her daim güncel olmasını sağlamalı. Çünkü sigorta bedeli aslında hasar anında sigortacının ödemek zorunda olduğu en yüksek miktardır. Poliçe başlangıcında ve poliçe dönemi içinde sigorta bedellerinin eksik kalmış olma ihtimali dahilinde, bu bedellerin kontrol edilerek artırılması gerekiyor. Poliçenin ilk yapıldığı zaman enflasyona karşı koruma klozu koyarak da eksik sigortanın ortaya çıkmasının önüne geçilebilir.